Neler yeni

Hacker Olmak Yada Olmamak -1- (1 Viewer)

llegalYaşam

HEKIR LEMIR
ye152
Mesajlar
141
Credits
0
Hacker Nedir?
Argo Dosyası'nda pek çok üstat (“hacker”) tanımlaması bulunmaktadır. Bunlar genellikle kod üstatlarını teknik beceri sahibi, problem çözmeden zevk alan ve sınırları aşan kişiler olarak tanımlarlar. Eğer nasıl üstat olunacağını öğrenmek istiyorsanız, bu tanımlardan sadece iki tanesi ilgi sahamızda olacaktır.
Uzman programcılar ve ağ sihirbazlarının, ilk zaman paylaşımlı mini bilgisayarlara ve en eski ARPAnet deneylerine kadar uzanan onlarca yıllık bir toplulukları ve ortak bir kültürleri vardır. “üstat” (“hacker”) kavramını bu kültürün üyeleri ortaya çıkarmışlardır. İnternet'i kuran, üstatlardır. Unix işletim sistemini bugünkü haline getirenler, üstatlardır. Halen Usenet'i çalışır halde tutanlar, üstatlardır. Webi ayakta tutanlar, üstatlardır. Eğer bu kültürün bir parçasıysanız, bu kültüre katkıda bulunduysanız ve insanlar sizin kim olduğunuzu biliyor ve size “üstat” diye hitap ediyorsa, siz bir üstatsınız.
Üstatlık sadece yazılım konusu ile sınırlı değildir. Üstat düşünce yapısını elektronik veya müzik gibi diğer şeylere uygulayan insanlar vardır. Herhangi bir bilim veya sanat dalının en üst seviyelerinde de bunu görebilirsiniz. Yazılım üstatları farklı konularda çalışan bu yakın ruhları tanır ve onlara da üstat diyebilirler. Bazıları, üstatlık doğasının üstatların yaptığı işlerden bağımsız soyut bir kavram olduğunu iddia ederler. Ama bu belgede yazılım üstatlarının nitelikleri, yaklaşım tarzları ve üstat kavramını oluşturan kültürün gelenekleri üzerinde odaklanacağız.
Kendilerine üstat (“hacker”) diyen ama gerçekte üstat olmayan bir grup daha vardır. Bunlar (genellikle genç erkeklerden oluşurlar) bilgisayar sistemlerini bozan ve telefon sistemini izinsiz kullanan insanlardır. Gerçek üstatlar bunlara “korsan” ("cracker") der ve onlarla muhatap bile olmak istemezler. Gerçek üstatlar, korsanların genellikle tembel, sorumsuz ve güvenilmez olduklarını ve çok da zeki olmadıklarını düşünürler. Nasıl arabaları düz kontakt ile çalıştırmak sizi otomotiv mühendisi yapmıyorsa, güvenlik sistemini kırmak da sizi üstat yapmaz. Maalesef birçok gazeteci ve yazar, “üstat” (“hacker”) kelimesini korsanları (“cracker”) da içine alacak şekilde kullanıyor ve büyük bir yanılgıya düşüyorlar.
Temel fark şudur: üstat birşeyler yapar, korsanlar ise bunları bozar.

Eğer üstat olmak istiyorsanız okumaya devam edin. Eğer korsan olmak istiyorsanız, gidin alt2600 haber grubunu okuyun ve düşündüğünüz kadar zeki olmadığınızı anladığınızda kafanızı oraya buraya vurmaya hazır olun. Korsanlar hakkında tüm söyleyeceklerim bunlar.

Üstat Felsefesi
Üstatlar, problemleri çözer, yeni şeyler yapar, özgürlüğe, paylaşıma ve yardımlaşmaya inanırlar. Üstat olarak kabul edilmeniz için bu felsefeye uygun davranmanız gerekir. Davranışınızı bu felsefeye tam anlamıyla uygun hale getirebilmek için ise, bu felsefeye gerçekten inanmalısınız.
Ama bunu sadece üstat olarak kabul edilmek için gerekli bir şart gibi düşünürseniz, asıl noktayı kaçırmış olursunuz. Çünkü, bu felsefeye inanmak sizin açınızdan önemli olacaktır – sizin öğrenmeniz ve motive olmanız için gereklidir. Bütün yaratıcı sanatlarda olduğu gibi, ustalaşmak için en etkin yol ustaları taklit etmektir - sadece entellektüel olarak değil, duygusal olarak da.
Şu modern Zen şiiri bu yaklaşımı anlatır:

To follow the path:
look to the master,
follow the master,
walk with the master,
see through the master,
become the master.
Yolu izlemek için:
ustaya bak,
ustayı izle,
ustayla yürü,
usta gibi gör,
ustalaş.
Eğer üstat olmak istiyorsanız şunları, inanana kadar tekrar edin:
Dünya çözülmeyi bekleyen hayranlık verici problemlerle doludur.
Üstatlık çok eğlencelidir. Ama bu eğlence, çaba ister. Çaba da motivasyon gerektirir. Başarılı atletler, vücutlarını formda tutmak için fiziksel sınırlarını zorlayan şeyler yaparlar ve bundan zevk alırlar. Böylelikle motivasyonlarını da korumuş olurlar. Benzer şekilde üstat olmak için, problem çözme, becerilerinizi şekillendirme ve zekanızı geliştirmekten haz duymalısınız.
Eğer bunu doğal yollarla yapamıyorsanız, kendinize bir zorlayıcı etken bulmalısınız. Aksi takdirde, üstatlık potansiyelinizin seks, para ve sosyal olaylar gibi dikkat dağıtıcı şeyler tarafından yok edildiğini göreceksiniz.
(Ayrıca kendi öğrenme yeteneğinize karşı bir güven geliştirmelisiniz. Bir problemi çözmek için ihtiyacınız olan herşeyi bilmeseniz bile onun bir parçası ile uğraşarak öğrendikleriniz sıradaki parçayı çözmenize yetecektir. Böylece problemin tamamını çözebilirsiniz.)
Hiçbir problem iki defa çözülmemelidir.
Yaratıcı beyinler değerli ve sınırlı kaynaklardır. Çözülmeyi bekleyen birçok problem varken, tekerleği yeniden icat etmekle harcanmamalıdırlar.
Üstatlar gibi davranmak için, diğer üstatların da zamanlarının değerli olduğuna inanmalısınız. Bilgiyi ve çözülen problemlerin çözümlerini paylaşarak, diğer hacker'ların eski problemler yerine yeni problemler üzerinde çalışmalarını sağlamak sizin için ahlaki bir görev sayılır.
Bununla birlikte "Hiçbir problem iki defa çözülmemelidir" demek varolan çözümlerin tümünü kutsal kabul etmelisiniz ya da verilen bir problemin sadece bir doğru çözümü vardır diye düşünmelisiniz anlamına gelmez. Genellikle problemin çözümünü öğrenmeye çalıştığımızda problem hakkında daha önce bilmediğimiz şeyler öğreniriz. Daha iyisini yapabileceğimizi düşünmek normaldir ve hatta gereklidir. Normal OLMAYAN ise yapay teknik, yasal veya kurumsal engellerin (kapalı kaynak-kod gibi) iyi bir çözümün yeniden kullanılmasına engel olması ve insanları tekerleği yeniden icat etmeye zorlamasıdır.
(Diğer üstatlardan daha fazla saygı görmek için bütün yaratıcı ürünlerinizi vermeye mecbur olduğunuza inanmanız gerekmiyor. Ürününüzü satarak geçiminizi sağlamak üstatlık değerleri ile çelişmez. Sanatınıza ve diğer üstat arkadaşlarınıza sadakatinizi unutmadığınız sürece yazılım kotarma yeteneklerinizi kullanarak ailenizi desteklemek ve hatta zengin olmak üstatlık değerleriyle çelişmez.)
Sıkıcı ve tekrar eden işler günahtır.
Üstatlar (ve genelde yaratıcı insanlar), sıkılmamalı ve tekrar eden aptal ve can sıkıcı işlerde çalıştırılmamalıdır, çünkü bu tür işleri yaparken asıl yapmaları gereken işi; yani problem çözme işini yapamayacaklardır. Bu israf herkese zarar verir. Bu yüzden sıkıntı ve gereksiz can sıkıcı işlerde çalışmak hoş değildir ve gerçekten israf ve hatta günahtır.
Üstat gibi davranmak için, küçük sıkıcı şeyleri, otomatikleştirerek sizden ve diğer insanlardan (özellikle diğer üstatlardan) olabildiğince uzaklaştırmak istemelisiniz.
(Bu konuda bir istisna vardır. Üstatlar bazen, dışarıdan sıkıcı veya tekrar eden işler gibi görülen şeyleri, kafalarını boşaltmak, yeni bir konuda beceri elde etmek veya başka türlü kazanamayacakları bir deneyim kazanmak için yaparlar. Ama bu seçime bağlı birşeydir. Düşünme yeteneği olan hiç kimse, bu tür şeyler yapmak zorunda kalmamalıdır. )
Özgürlük iyidir.
Üstatlar doğaları gereği otorite karşıtı kimselerdir. Size emir verebilen kişiler, sizi, büyüleyici bulduğunuz bir problemi çözmekten alıkoyabilir – ve bunun için de pek çok garip sebep bulabilir. Bu nedenle otoriter tavırlarla mücadele etmek gerekebilir, aksi bir durum siz ve diğer üstatlar için solunacak özgür hava kalmaması demektir.
(Bu bütün otoritelere karşı savaşmak ile aynı şey değildir. Çocuklar korunmalı ve suçlular zaptedilmelidir. Bazı zamanlarda, bir üstat, emirleri yapmak için harcayacağı zamandan daha çok önem verdiği bir şeyi elde etmek için otoriteye boyun eğebilir. Fakat bu sınırlı ve bilinçli bir anlaşmadır, otoriteler tarafından arzulanan türde kişisel teslimiyetler önerilmez.)
Otorite, sansürcülük ve gizlilik sayesinde yaşar, gönüllü işbirliği ve bilgi paylaşımından hoşlanmaz. Tek sevdiği şey kendi kontrolü altında gerçekleşen “işbirlikleri”dir. Bu nedenle, üstatlar gibi davranmak için; sansüre ve gizli kapaklı işlere, sorumlu yetişkinleri aldatmaya yönelik eylemlere ve zorlamalara karşı içgüdüsel bir kin geliştirmeli ve bu inanç doğrultusunda çalışmaya gönüllü ve arzulu olmalısınız.
Yaklaşım biçimi, yetkinlik demek değildir.
Üstat olmak için bu yaklaşım biçimlerini geliştirmelisiniz. Ancak, sadece bir yaklaşım biçimini alıp uygulamak sizi üstat yapmaz, tıpkı şampiyon bir atlet veya bir rock yıldızı yapmayacağı gibi. Üstat olmak aynı zamanda zeka, deneyim, kendini adama ve ciddi çalışma gerektirir.
Bu yüzden karşınızdakileri sadece davranışa bakarak değerlendirmemeyi ve yetkinliğe saygı duymayı öğrenmelisiniz. Üstatlar, içi boş kişilerin vakitlerini harcamasına izin vermez fakat her konuda yetkinliğe saygı duyar. Zor öğrenilen ve az kişinin sahip olduğu becerilerde yetkin olmak iyi; akıl gücü, hüner ve konsantrasyon gerektiren zor becerilerde yetkinlik en iyisidir.
Eğer yetkinliğe saygı duyarsanız, yetkinlik kazanmaktan zevk alırsınız – bunun için gereken çalışma ve kendini adama süreci sıkıcı olmaktan çıkar, kendi başına bir zevk unsuru haline gelir. Bu yaklaşım, üstat olabilmek için hayati derecede önemlidir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar