Ortadoğu'nun kadim bir halkı olan Kürtler tarihten günümüze varlığını sürdüren yerli kavimlerden biridir. Kürtler bugün Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan ve Azerbaycan sınırlarında çoğunlukla yaşamaktadırlar.
Anayurtları Zağros dağlarının etekleri olan Kürtler, tarihî olarak İran’ın batı ve kuzeybatısında, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda, Irak ve Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda, Ermenistan’ın güneyinde ve Azerbaycan’ın güneybatısında yaşamış olan, günümüzde de aynı ülkelerde varlığını sürdüren yerli kavimlerden biridir. Ayrıca Rusya, Gürcistan, Afganistan ve Orta Asya ülkeleri ile Lübnan ve Ürdün başta olmak üzere çeşitli ülkelerde yerleşik Kürt nüfusu bulunmaktadır. 1950’lerden itibaren küresel ölçekte meydana gelen yoğun kentleşme ve uluslararası göçle beraber Kürtler de geleneksel yaşam alanlarının dışına çıkıp geniş bir coğrafyaya yayılmışlardır.
KÜRT TARİHİ
Başlangıçtan Osmanlılar’a Kadar
Kürtler’in yaşadığı bölge ve merkezler de çeşitli adlarla anılmıştır. Cûdî dağı civarındaki Korduene denilen bölgeye Ârâmîler ve Süryânîler Bes-Kardu, Ermeniler Kordu, Araplar ise Kardâ ve Bâkardâ adını vermişlerdir. Hazar gölü ile Basra körfezi arasında kalan bölge Ortaçağ kaynaklarında genellikle Bilâdülekrâd ismiyle anılmıştır. İbnü’l-Fakīh Kürtler’in yaşadığı bölgeyi böyle adlandırmış (Kitâbü’l-Büldân, s. 128), aynı şekilde Dîvânü lugāti’t-Türk’te verilen haritada Kürtler’in yaşadığı bölge için Bilâdülekrâd tabiri kullanılmıştır. Belâzürî ise Kürtler’in yaşadığı ve Şehrizor, Musul ve Hemedan gibi merkezleri içine alan bölgeye Meâkilülekrâd adını verir (Fütûḥu’l-büldân, s. 199). Kürdistan adı ilk defa Selçuklu Sultanı Sencer’in Oğuzlar’a esir düşmesi üzerine (Muharrem 548 / Nisan 1153) Nîşâbur’da sultan ilân edilen yeğeni Süleyman Şah b. Muhammed Tapar döneminde İran’da Zağros dağlarının kuzeybatısında yer alan Kirmanşah (Karmîsîn) şehri ve civarı için kullanılmıştır
Zağros Dağları
Yâkūt el-Hamevî’ye göre Cibâl, Erbil ve Hemedan arasında kalan Şehrizor bölgesinin halkı tamamıyla Kürt’tür. İstahr, Sâbûr, Erdeşîrhurre, Dârâbcird ve Errecân gibi şehirlerin bulunduğu Fars bölgesi de Kürtler’in yoğunlukta olduğu bölgelerdendir. İsfahan ile Hûzistan arasında kalan dağlık Luristan bölgesi adını Lur Kürtleri’nden almıştır. Bunlar İran Kürtleri’nin önemli bir kesimini teşkil etmekteydi. Mervânîler, Hasanveyhîler, Fadlâvî (Lur-ı Büzürg) hükümdarları, Lur-ı Kûçek emîrleri ve Eyyûbîler Şeref Han tarafından Kürt hânedanları arasında zikredilir (Şerefnâme, s. 29-98). Bazı müslüman coğrafyacılar Kürtler’in yaşadığı beldeleri, Farsça’da “mahal, bölge” anlamına gelen “rem” ve “zem” (çoğulu remûm ve zemûm) kelimelerini kullanarak sahiplerine nisbetle adlandırmışlardır. Meselâ İbn Hurdâzbih Fars bölgesinde Zemmü Hasan b. Cileveyh (Bâzincân), Zemmü Erdam b. Cevânâ, Zemmü Kāsım b. Şehrebezâr (Korîyandî) ve Zemmü Hasan b. Sâlih (Sôran) adını verdiği dört bölgeden bahseder ve merkezi Şîraz olan bu beldelerin tamamını “zümûmü’l-Ekrâd” diye ifade eder (el-Mesâlik ve’l-memâlik, s. 50). Benzer bir taksim Yâkūt el-Hamevî tarafından da yapılmıştır (Muʿcemü’l-büldân, I, 138; II, 99; III, 71, 375; IV, 226).
Kaynaklarda, İran’ın Irak sınırından başlayıp Basra körfezinin güneyine kadar uzanan Zağros dağlarını mesken edinen Kürtler’in Ortaçağ boyunca kendileriyle anılan bu bölgenin dışına çıkarak diğer bölgelere de yerleştikleri kaydedilir. Mes‘ûdî Kürtler’in eskiden beri Sicistan ve Horasan’da bulunduğunu belirtirken (et-Tenbîh, s. 88-89), İbn Miskeveyh Horasan bölgesindeki Kürtler hakkında mâlûmat verir (Tecâribü’l-ümem, V, 338). Makdisî Sind bölgesini anlatırken burada Kürtler’in de bulunduğunu söyler (Aḥsenü’t-teḳāsim, s. 281, 301, 313, 344). Bazı Kürtler’in İrmîniye bölgesinde yaşadığı, Kürt kabilelerinden Mısır ve Kuzey Afrika’ya gidenler de olduğu bilinmektedir. Makrîzî, Mısır’daki Kürtler’in Hâretülbüstân bölgesinde yaşadıklarını belirtir (el-Ḫıṭaṭ, II, 395). İbn Haldûn Muvahhidler Devleti’nin son dönemlerinde Mağrib’e yerleşen, bazı liderlerinin önemli devlet görevlerine getirildiği Benî Livîn ve Benî Tabîr adlı iki Kürt kabilesinden bahseder (el-ʿİber, VII, 132).
Anayurtları Zağros dağlarının etekleri olan Kürtler, tarihî olarak İran’ın batı ve kuzeybatısında, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda, Irak ve Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda, Ermenistan’ın güneyinde ve Azerbaycan’ın güneybatısında yaşamış olan, günümüzde de aynı ülkelerde varlığını sürdüren yerli kavimlerden biridir. Ayrıca Rusya, Gürcistan, Afganistan ve Orta Asya ülkeleri ile Lübnan ve Ürdün başta olmak üzere çeşitli ülkelerde yerleşik Kürt nüfusu bulunmaktadır. 1950’lerden itibaren küresel ölçekte meydana gelen yoğun kentleşme ve uluslararası göçle beraber Kürtler de geleneksel yaşam alanlarının dışına çıkıp geniş bir coğrafyaya yayılmışlardır.
KÜRT TARİHİ
Başlangıçtan Osmanlılar’a Kadar
- Kürtlerin Kökeni ve Soyu
Kürtler’in yaşadığı bölge ve merkezler de çeşitli adlarla anılmıştır. Cûdî dağı civarındaki Korduene denilen bölgeye Ârâmîler ve Süryânîler Bes-Kardu, Ermeniler Kordu, Araplar ise Kardâ ve Bâkardâ adını vermişlerdir. Hazar gölü ile Basra körfezi arasında kalan bölge Ortaçağ kaynaklarında genellikle Bilâdülekrâd ismiyle anılmıştır. İbnü’l-Fakīh Kürtler’in yaşadığı bölgeyi böyle adlandırmış (Kitâbü’l-Büldân, s. 128), aynı şekilde Dîvânü lugāti’t-Türk’te verilen haritada Kürtler’in yaşadığı bölge için Bilâdülekrâd tabiri kullanılmıştır. Belâzürî ise Kürtler’in yaşadığı ve Şehrizor, Musul ve Hemedan gibi merkezleri içine alan bölgeye Meâkilülekrâd adını verir (Fütûḥu’l-büldân, s. 199). Kürdistan adı ilk defa Selçuklu Sultanı Sencer’in Oğuzlar’a esir düşmesi üzerine (Muharrem 548 / Nisan 1153) Nîşâbur’da sultan ilân edilen yeğeni Süleyman Şah b. Muhammed Tapar döneminde İran’da Zağros dağlarının kuzeybatısında yer alan Kirmanşah (Karmîsîn) şehri ve civarı için kullanılmıştır
Zağros Dağları
Yâkūt el-Hamevî’ye göre Cibâl, Erbil ve Hemedan arasında kalan Şehrizor bölgesinin halkı tamamıyla Kürt’tür. İstahr, Sâbûr, Erdeşîrhurre, Dârâbcird ve Errecân gibi şehirlerin bulunduğu Fars bölgesi de Kürtler’in yoğunlukta olduğu bölgelerdendir. İsfahan ile Hûzistan arasında kalan dağlık Luristan bölgesi adını Lur Kürtleri’nden almıştır. Bunlar İran Kürtleri’nin önemli bir kesimini teşkil etmekteydi. Mervânîler, Hasanveyhîler, Fadlâvî (Lur-ı Büzürg) hükümdarları, Lur-ı Kûçek emîrleri ve Eyyûbîler Şeref Han tarafından Kürt hânedanları arasında zikredilir (Şerefnâme, s. 29-98). Bazı müslüman coğrafyacılar Kürtler’in yaşadığı beldeleri, Farsça’da “mahal, bölge” anlamına gelen “rem” ve “zem” (çoğulu remûm ve zemûm) kelimelerini kullanarak sahiplerine nisbetle adlandırmışlardır. Meselâ İbn Hurdâzbih Fars bölgesinde Zemmü Hasan b. Cileveyh (Bâzincân), Zemmü Erdam b. Cevânâ, Zemmü Kāsım b. Şehrebezâr (Korîyandî) ve Zemmü Hasan b. Sâlih (Sôran) adını verdiği dört bölgeden bahseder ve merkezi Şîraz olan bu beldelerin tamamını “zümûmü’l-Ekrâd” diye ifade eder (el-Mesâlik ve’l-memâlik, s. 50). Benzer bir taksim Yâkūt el-Hamevî tarafından da yapılmıştır (Muʿcemü’l-büldân, I, 138; II, 99; III, 71, 375; IV, 226).
Kaynaklarda, İran’ın Irak sınırından başlayıp Basra körfezinin güneyine kadar uzanan Zağros dağlarını mesken edinen Kürtler’in Ortaçağ boyunca kendileriyle anılan bu bölgenin dışına çıkarak diğer bölgelere de yerleştikleri kaydedilir. Mes‘ûdî Kürtler’in eskiden beri Sicistan ve Horasan’da bulunduğunu belirtirken (et-Tenbîh, s. 88-89), İbn Miskeveyh Horasan bölgesindeki Kürtler hakkında mâlûmat verir (Tecâribü’l-ümem, V, 338). Makdisî Sind bölgesini anlatırken burada Kürtler’in de bulunduğunu söyler (Aḥsenü’t-teḳāsim, s. 281, 301, 313, 344). Bazı Kürtler’in İrmîniye bölgesinde yaşadığı, Kürt kabilelerinden Mısır ve Kuzey Afrika’ya gidenler de olduğu bilinmektedir. Makrîzî, Mısır’daki Kürtler’in Hâretülbüstân bölgesinde yaşadıklarını belirtir (el-Ḫıṭaṭ, II, 395). İbn Haldûn Muvahhidler Devleti’nin son dönemlerinde Mağrib’e yerleşen, bazı liderlerinin önemli devlet görevlerine getirildiği Benî Livîn ve Benî Tabîr adlı iki Kürt kabilesinden bahseder (el-ʿİber, VII, 132).